Kış döküntüsü son derece rahatsız edici olabilir. Ancak yaşam tarzınızda yapacağınız birkaç değişiklikle kış döküntünüzü kendinizden uzak tutabilirsiniz.
Soğuk mevsim bize battaniye ve buğulu bir fincan sıcak çikolatayla geçirdiğimiz sıcacık kış akşamlarını hatırlatırken; kırmızı, kuru ve kaşıntılı cilt, mevsimin oldukça kötü bir yanıdır. Soğuk havalar vücudumuza, özellikle de cildimize zarar verebilir. Havadaki nem eksikliği cildin kurumasına neden olur. Sanki hepsi bu kadar değilmiş gibi, kalın yünlü giysiler ya da aldığımız sürekli aşırı sıcak duşların hepsi kış aylarında döküntüye neden olabilir.
KIŞ DÖKÜNTÜLERİNE NE SEBEP OLUR?
Düşük nem, dehidrasyon gibi cilt sorunlarına yol açar ve bu, kış aylarında ortaya çıkan döküntülerin büyük bir nedenidir. Bunun yanı sıra sert soğuk rüzgarlara maruz kalmak, çok sıcak suyla banyo yapmak, dar, tahriş edici giysiler giymek de bu mevsimde pişik oluşmasına neden olabilir. Ayrıca Dr Kuri, egzama ve sedef hastalığı gibi bazı cilt rahatsızlıklarının kışın kötüleşebileceğini söylüyor.
Ayrıca, halihazırda egzama, rosacea, dermatit hastasıysanız veya alerjiniz ve hassas bir cildiniz varsa, kış aylarında döküntülere yakalanma olasılığınız daha yüksektir. Kış döküntüsü tıbbi olarak tedavi edilmezse ve ardından yaşam tarzı değişikliği yapılmazsa, yeniden ortaya çıkabilir ve tüm mevsim boyunca sürebilir!
KIŞ DÖKÜNTÜSÜNÜN DİĞER DERİ DÖKÜNTÜLERİNDEN FARKI NEDİR?
Kızarıklığın hava koşullarından kaynaklandığını anlamanın harika bir yolu, döküntüyü aldığınız zamanı analiz etmektir. Mevsim değişikliğinin vücudumuz üzerinde büyük etkisi vardır. “Kış döküntülerini ayırt etmenin en iyi yolu mevsimsel başlangıcı dikkate almaktır. Bunun yanı sıra, artan kuruluk ve diğer maruz kalma faktörleri de kış döküntüsünün teşhisine yardımcı olabilir. Bir dermatolog, fizik muayene yapabilir, yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgi alabilir ve bazen alerjileri dışlamak için yama testleri yapabilir. Kalıcı veya ciddi vakalarda biyopsi veya ek testler gerekebilir” diye açıklıyor Dr Kuri.
Kış döküntüleri genellikle yüz ve eller gibi açıkta kalan bölgelerde kuru, kırmızı lekeler halinde ortaya çıkar. Ancak Dr Kuri, daha ileri araştırmaların yapılması gerektiğini söylüyor.
“Kış döküntüleri, egzama (dermatit), sedef hastalığı ve alerjik reaksiyonlar gibi diğer yaygın cilt rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir. Egzama, kızarıklık ve kaşıntı açısından kış döküntüleriyle benzerlik gösterirken, sedef hastalığı genellikle kuru, pullu lekeler halinde ortaya çıkar” diyor Dr Kuri. Bazı kumaşlara veya cilt bakım ürünlerine karşı alerjik reaksiyonlar da kış döküntülerinin semptomlarına benzeyebilir.
KIŞ DÖKÜNTÜSÜ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kızarıklıkların sürekli kaşınması arzusundan daha rahatsız edici bir şey olmadığını söylemek yanlış olmaz. Ancak bu kaşıntıyı hafifletmenin yolları vardır. Kış döküntülerinin tedavisi, kokusuz bir kremle düzenli olarak nemlendirmeyi, yumuşak sabunlar kullanmayı ve sıcak sudan kaçınmayı gerektirir.
Topikal kortikosteroidler iltihabı hafifletebilirken, antihistaminikler kaşıntıyı hafifletebilir. “Ciddi vakalarda reçeteli ilaçlar gerekebilir. Aloe vera jeli ve hindistancevizi yağı, hem antibakteriyel hem de nemlendirici elementler içerdikleri için faydalı tedavilerdir” diye ekliyor uzman. Bu ilaçların çatlamış cilde uygulanması güvenlidir.
KIŞ DÖKÜNTÜSÜ NASIL ÖNLENİR?
Korunma her zaman tedaviden iyidir. Kış döküntülerinin önlenip önlenemeyeceğini merak ediyorsanız cevap evet. Kış aylarında döküntü riskini azaltabilecek pratik adımlar vardır:
Dr Kuri, “Kış döküntülerini önlemek, düzenli nemlendirme yoluyla cildin nemini korumayı içerir” diyor. Bunun yanı sıra eldiven, eşarp gibi koruyucu giysiler giymek de cildinizin sert rüzgar ve hava koşullarına karşı korunmasına yardımcı olur. Ayrıca iç mekan kuruluğunu gidermek için nemlendiriciler kullanmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca uzun ve sıcak duşlardan kaçınmak ve hipoalerjenik cilt bakım ürünlerini tercih etmek de kış aylarında ortaya çıkan döküntülerin önlenmesine katkıda bulunabilir.
Dr Kuri, “Kış döküntülerini önlemek, düzenli nemlendirme yoluyla cildin nemini korumayı içerir” diyor. Bunun yanı sıra eldiven, eşarp gibi koruyucu giysiler giymek de cildinizin sert rüzgar ve hava koşullarına karşı korunmasına yardımcı olur. Ayrıca iç mekan kuruluğunu gidermek için nemlendiriciler kullanmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca uzun ve sıcak duşlardan kaçınmak ve hipoalerjenik cilt bakım ürünlerini tercih etmek de kış aylarında ortaya çıkan döküntülerin önlenmesine katkıda bulunabilir.
